Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FUNDA KARAYEL

Film yıldızı değil, normal bir annem vardı

Efsanevi oyuncu Audrey Hepburn'ün yapımcı oğlu Sean Hepburn Ferrer, annesini anlattı: Beni gelip okuldan alan, sabahları darmadağın saçıyla yataktan kalkan, ödevlerime yardım eden bir anneydi o. Film yıldızı olan bir annem yoktu, normal bir annem vardı

Hollywood'un 'Benim Tatlı Meleğim', 'Tiffany'de Kahvaltı', 'Roma Tatili' ve 'Sabrina' gibi efsane filmlerinin oyuncusu Audrey Hepburn'ün oğlu, film yapımcısı Sean Hepburn Ferrer; 360 Dereceden Aşk Festivali'nin bu yılki onur konuğu olarak İstanbul'a geldi. Sean Hepburn Ferrer ile buluşup festivali ve annesini konuştuk...
360 Dereceden Aşk Festivali için İstanbul'a geldiniz, nasıl buldunuz?
Bu festival ile ilgili fark ettiğim en güzel şey, çok doğal bir şekilde büyüyüp gelişmesi oldu. 'Bu festival her sene yüzde 50 büyüyecek' gibi baskılar yapan bir ana sponsor yok. Bu da büyüyecek yeni alanlar yaratıyor.
Sergide Türk oyuncuların fotoğraflarını gördünüz. Onlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Pek çok muhteşem yüz gördüm. Aynı zamanda çokça sevgi de gördüm; sonuçta bir aşk festivalindeyiz. Ancak en çok gördüğüm şey; sadece Türklere özgü olmayan tavır, poz ve zariflik oldu. Bu da çok evrensel hissettiriyor.
Peki aralarında bir Audrey Hepburn görebildiniz mi?
(Gülüyor) Herkeste küçük parçalar görüyorum. Mesela Natalie Portman... Natalie'de de o zarafet var ama daha çok genç ve kat edecek çok yolu var. Bence herkes özgündür. Benim annem de yaşadıklarından dolayı özgündü. İyi ya da kötü... Bunların hepsi onu o yapan şeylerdi. Annem, "Her çocuğun hayatının eşit değerde olduğu bir dünya yaratmalıyız" derdi. Farklı yerlerde doğmuş çocuklara farklı değer veremezsiniz.
Şahane söylemiş... İstanbul'dan bahsedelim biraz; nasıl buldunuz?
Bu benim İstanbul'a ilk gelişim. İstanbul çok değişken bir şehir. Bunun, dünyadaki değişimlerin bir yansıması olduğunu düşünüyorum. İstanbul'un organik ve İslami olarak güzel bir örnek olduğunu hissediyorum. İstanbul bence hep beraber yaşayabildiğimizi dünyaya göstermek için örnek bir pozisyonda. Bu yüzden bu festival çok doğru bir zamanda hayata geçirilmiş, çok doğru bir fikir.

AİLEMİZDE OYUNCULUK GENİ VAR

Sevgililer Günü'nü kutlar mısınız?
Hayır. Pazarlanan hiçbir özel günü sevmiyorum. Herhangi özel bir günün; ailenin bir araya gelmesi için vesile olması gerekir. Sürekli satın almaya dayalı bir tüketim çılgınlığı değil. Sevgililer Günü de mağazaların satış yapması için uydurulmuş bir şey. Karşındaki insana güzel bir aklı ve kalbi olduğu için aşıksındır, önemli olan da budur. Benim annem güzel bir kadın olmasından öte içi güzel, aklı güzel bir kadındı; bir çeşme gibi...
Dünyanın gelmiş geçmiş en güzel kadınlarından birinin anneniz olması nasıl bir duygu?
Ben çok şanslıyım. Çünkü annemiz bize çok güzel bir hediye verdi. Ben daha küçükken okula başladığımda kariyerine ara verip tam zamanlı anne oldu. Beni gelip okuldan alan, çorap ve kitap alışverişimi yapan, sabahları darmadağın saçıyla yataktan kalkan, ödevlerime yardım eden bir anneydi o. Film yıldızı olan bir annem yoktu, normal bir annem vardı.
Neden anneniz gibi bir oyuncu olmayı seçmediniz?
Çünkü çok kötü bir iş. (Gülüyor) Ailede hepimiz oyuncuyuz. Sirk gibi bir aileyiz. Çocuklarımın hepsinde o gen mevcut ama bir karar vermek zorundaydım. Annem çok genç bir yaşta, 62 yaşında öldü. Ben bir yapımcıydım. Çocukken oyunculuk yapıp birkaç filmde oynadım. Ama benim Audrey Hepburn'den daha iyi bir oyuncu olma olasılığım neydi? Kişiliğinizden ya da nasıl bir insan olduğunuzdan bahsetmiyorum. 20 sene sonra arkaya dönüp baktığımda kötü filmler yapmış biri olduğumu görmek ya da annemin bıraktığı efsaneyi devam ettirmek arasında bir seçim yapmak zorundaydım. Ben şu an yaptığım şeyi seçtim.
Dünyanın en güzel kadınlarından birinin oğlu olarak kadınları beğenmekte zorlanıyor musunuz?
Hayır. Güzellik; dışarıdaki kabuk değildir, içinizdeki pınardır. Eğitim, zihnin yapısı... Bu yüzden çocukların bütün eğitimleri almaları çok önemli. Tek taraflı değil, çok taraflı şekilde...

AŞK KİMSEYİ DEĞİŞTİRMEZ

Aşk sizin için ne ifade ediyor?
Bazen aşk çok abartılıyor. Aynı zamanda dünyadaki en büyük güç de... Onu paketleyip analiz edemezsin. O bir duygudur, histir; bizi birbirimize bağlayan şeydir. Aşk yozlaşmadığı için çok güzel bir şeydir; müzik gibi... Müzik ve aşk çok temiz şeylerdir; onların hissettirdiklerini değiştiremezsin. Bir çocuk sevgi ihtiyacı ile doğar ama bunu bilmez. Bu yüzden aslında hayat boyu geliştirmen gereken bir şey de olabilir; kaslarımız gibi... Egzersiz yapmazsak kaslarımız zayıflar ama yeterli şekilde çalışırsan zamanla gelişir. Akıllıca sevmek zorundayız.
Aşk insanın kişiliğini değiştirir mi?
İnsanın kişiliği sevginin filtresidir.
Sizin kişiliğinizi değiştirir mi?
Hayır. Aşkın kimsenin kişiliğini değiştireceğine inanmıyorum. Bir büyüteç gibi... Büyük bir filozof der ki; "Aşk bizi bir araya getiren büyük bir duygudur, histir ama aynı zamanda bizi ayıran küçük bir şeydir." Az önce bahsettiğim gibi; aşkı mükemmel hale getirmek için çalışmanız lazım.

'HAYIR' DİYEMEM

Kardeşiniz ile birlikte anneniz adına çocuklara yardım derneği kurdunuz. O dernek nasıl gidiyor?
Gayet iyi gidiyor, onu 22 yıl önce kurdum. Meşaleyi kardeşime devrettim. Şimdi aile kurumumuz olan çocuklara yardım vakfımız için o koşturuyor. Ben de UNICEF ve Audrey Hepburn ortaklığındaki büyük bütçeli yardım işlerinde çalışıyorum. Aynı zamanda Avrupa'daki yardım işlerimizle de ilgileniyorum. Bütün ailemiz bunlar için çabalıyor. Kimseye 'Hayır' diyemiyorum, bugün de bu yüzden buradayım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA